Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı ve Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Musa Bina, 2014-2015 eğitim-öğretim yıl sonunu değerlendirdi. Eğitimde kalıcı reformlar için öğretmen atamalarının bir an evvel gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayan Bina, "Sınıflar öğretmene, sorunlar çözüme kavuşturulmalıdır" dedi.
2014-2015 eğitim-öğretim yılının öğrencilerin çalışma ve özverilerinin karşılığını görecekleri karne heyecanıyla sona erdiğini söyleyen Bina, eğitim-öğretim alanında yıl boyunca olumlu bazı adımların atılmasıyla birlikte eğitimin ve eğitim çalışanlarının halen birçok sorununun çözüm beklemekte olduğunun altını çizdi. Bina, "Yeni döneme kadar, 19. Milli Eğitim Şûrası’nda alınan kararların uygulanması başta olmak üzere, 'Genel Yetkili' sendika olarak, eğitim çalışanlarının huzuru ve istihdamı, milletimizin geleceği ve ülkemizin nitelikli bir eğitim sistemine kavuşması için aşağıdaki sorunların çözümünü istiyoruz" dedi.
Öğretmen ataması ihtiyacı karşılamalı
Eğitimde kalıcı reformlar için öğretmen atamalarının bir an evvel gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayan Bina, "Halen mevcut norm kadro esaslarına göre 128 bin öğretmen açığı bulunmaktadır. Ağustos ayında 47 bin öğretmen ataması yapılacak olsa bu sayının ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğu açıktır. Eğitim sistemindeki reformları kalıcı kılacak olan ise okullarda boş ders kalmaması ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin olmasıdır. Bunun için öğretmen atamalarına hızla devam edilmelidir. İmkânlar zorlanmalı ve öğretmen açığı nedeniyle yaşanan problemlerin önüne geçilmelidir" ifadelerinde bulundu.
Müfredat değiştirilmelidir
4+4+4 eğitim sisteminin başarıya ulaşması için müfredatta temel değişiklikler yapılmalı diyen Bina, "İnsanımızın sahip olduğu ahlaki ve toplumsal değerler, müfredatın yeniden belirlenmesi noktasında öncelikle göz önüne alınmalıdır. Sadece temel eğitimde değil, yükseköğretim de dâhil, eğitim ve öğretimin her kademesinde demokrasilerde ve çoğulcu bir yapıda olmaması gereken ideolojik dayatmaların sona erdirilmesi ve çoğulcu düşünmeyi, farklılıklara saygıyı, empatiyi hedefleyen bir müfredat değişikliği elzemdir. Öğrencilerimizin, özgüvene sahip, dürüst, sorgulayıcı ve eleştirel düşünce yetenekleri gelişmiş, inisiyatif alabilen, toplumun sorunlarına duyarlı, başkalarının düşüncelerine değer veren, çevreye karşı duyarlı insanlar olarak yetiştirilmesi yeni müfredatın temel felsefesi olmalıdır" diye konuştu.
Nöbet görevine ücret verilmelidir
Bina, açıklamasının devamında şunları kaydetti;
"Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim kurumlarında, diğer kurumlarda olduğu gibi, nöbet görevine ücret verilmelidir. 2012-2013 yılı toplu sözleşme masasına da taşıdığımız, ‘Eğitim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenlerce fiilen yerine getirilen nöbet görevi karşılığında, nöbet tutulan her gün için ek ders ücreti ödenmesi’ talebimiz karşılanmalı, gerçekleştirdiğimiz imza kampanyası sonucunda toplanan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e teslim ettiğimiz 350 bin imzanın gereği yapılmalıdır.
Ayrıca, ek ders esaslarında ücret dengesizliğine ve mağduriyete neden olan ve uzun zaman geçmesine rağmen hâlâ değiştirilmeyen hükümler gözden geçirilmeli; öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları sorunu çözüme kavuşturulmalıdır. Ek ders birim ücreti, iki katına çıkarılmalı, öğretmenlerin girebilecekleri ek ders saati üst limiti ihtiyaçlar doğrultusunda artırılmalıdır.
Karma eğitim mecburiyetine son verilmeli
Birçok Avrupa ülkesinde sorgulanan karma eğitim mecburiyetine son verilmelidir. 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nda yer alan, 'Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır' ibaresi değiştirilmeli, karma eğitim dayatması yerine, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır.
Sınav görev ücretlerindeki adaletsizlik giderilmelidir
6528 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen ek 1.maddenin birinci fıkrası hükmü gereğince, (merkezi olsun ya da olmasın) Bakanlıkça yapılan bütün sınavlarda görev alanlara ödenecek ücretin, 18.01.2012 tarihli ve 2012/2723 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sınav Ücretlerine İlişkin Usul ve Esaslarda öngörülen ücretlerden az olmamak üzere belirlenerek sınav ücretleri arasındaki adaletsizlik giderilmelidir.
Yaz dönemi sorunların çözümü için fırsata dönüştürülmelidir
Eğitim ve öğrenim, sadece resmi müfredat ve programlarla sınırlanacak bir faaliyet değildir. Medeniyet anlayışımıza göre öğrenme, beşikten mezara kadar içinde olduğumuz, asla aksatılmaması, ihmal edilmemesi gereken bir süreçtir. O nedenle tatil, bir süreliğine de olsa ‘bilme ve öğrenme faaliyetine ara vermek’ olarak düşünülmemelidir. Tatil teneffüse çıkmak gibidir. İnsan, bilmekle yorulmaz, tersine bilmemekle atalet kazanır. Asaletle atalet yan yana duramaz. O nedenle biz çalışmak için dinlenir, dinlenmek için çalışırız.
Bu vesileyle tüm öğretmen ve öğrencilerimize iyi ve verimli bir tatil dönemi diliyor, mezun olan öğrencilerimizin yeni başarılara imza atmalarını temenni ediyor; 2015-2016 eğitim-öğretim yılına sorunsuz başlamak için, mevcut sorunların acilen çözülmesi gerektiğinin altını bir kere daha çiziyoruz."
Bina, hafta sonu LYS (Lisans Yerleştirme Sınavı)'ye girecek öğrencilere de başarılar diledi.