Eğitim-Bir-Sen İzmir Teşkilat Buluşmamız, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın'ın katılımıyla düzenlendi. Yoğun katılımlı buluşmada konuşan Genel Başkanımız Ali Yalçın, sendikacılığı kavga zemininden çıkardıklarını, sendikacılığı insan, değer, edep merkezli bir yaklaşımla, halkın iradesine saygılı bir yapıda yeniden inşa ettiklerini söyledi.
Balçova Termal Kardelen Salonu’nda yapılan Teşkilat Buluşmamıza, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekçi, Şube Başkanımız Ali Kaya, Eğitim-Bir-Sen Aydın Başkanı Fatih Taşpınar, Eğitim-Bir-Sen İzmir önceki Başkanımız Ali Musa Bina, AK Parti ilçe başkanları, parti temsilcileri, Memur-Sen konfederasyonuna bağlı sendika temsilcileri, ilçe milli eğitim müdürleri, kurum amirleri, sivil toplum örgütü başkanları, Eğitim-Bir-Sen üyeleri ve çok sayıda özel davetli katıldı.
KAYA: SENDİKACILIĞA YENİ BİR VİZYON KAZANDIRDIK
Programın selamlama konuşmasını gerçekleştiren Şube Başkanımız Ali Kaya, Memur-Sen’in sendikacılığa ‘hizmet’ noktasında yeni bir vizyon kazandırmış büyük bir sivil toplum kuruluşu olduğunun altını çizdi. İzmir’de 1’lerle başlanan sendikal yolculuklarında yetkiyi alarak büyük bir başarı kaydettiklerini söyleyen Başkan Ali Kaya, şunları kaydetti;
“Kurulduğu günden bu yana hak, emek ve özgürlük mücadelesinin öncüsü; dini, dili, rengi, ırkına bakmazsınız mağdurun, mazlumun sesi olmuş bir teşkilatız. Bir emek örgütü olarak, çalışanların hakkının, alın terinin, özlük haklarının mücadelesini verirken, gözlerini ve kulaklarını kendi dışındakilere kapatmamış, medeniyet değerlerinden aldığı güçle vesayete karşı duruşuyla sağlam bir iradeye sahip büyük bir aileyiz. Sağımızdakiler sendikacılığı vesayete yaslanmak olarak algılarken, solumuzdaki sendikalar devletin askeriyle, polisiyle çatışmayı, yakıp yıkmayı marifet bilmişlerdir. Eğitim-Bir-Sen ise, sendikacılığa yeni bir vizyon, yeni bir ufuk kazandırmış, üyelerine yönelik yaptığı saha çalışmaları, kurslar, seminer programları, görevde yükselme sınavlarına yönelik çıkardığı kitap vs. gibi onlarca çalışmayla, sendikacılığı ‘slogan’ sendikacılığından ‘hizmet’ sendikacılığına taşımıştır. İzmir’de birlerle, onlarla başladığımız sendikal yolculuğumuzda, azim ve kararlılığımız sonuç vererek, 2016 yılında yetkili sendika unvanına ulaşmayı başardık. Bunu bu teşkilatla, bu salonda bulananlarla başardık. Şimdi de devraldığımız bayrağı “Yeni ufuklardan yeni umutlara” sloganımızla daha ileriye taşımak için tüm gayretimizle, tüm teşkilatımızla çalışıyoruz. Bu yönümüzle gurur duyuyor, bugün teşkilat buluşmamıza katılan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
ALİ YALÇIN: SENDİKACILIĞIN KİTABINI YAZDIK
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın, programda yaptığı konuşmada, sendikal çalışmalara ve kamu görevlilerinin gündemindeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Eğitim çalışanlarının çözüm bekleyen birçok sorunu bulunduğunu belirten Ali Yalçın, “Kamu görevlileri ‘3600 ek göstergede zaman kadar kapsam da önemli’ diyor. Yardımcı hizmetler sınıfı genel idare hizmetleri sınıfına geçmek ve ek gösterge istiyor. Sözleşmeliler ‘eşim ve işim’ ikileminden kurtulalım diyor. 4 toplu sözleşmeyi geride bırakan, 260 kazanımın altına imza atmış bir sendikal hareket olarak, bugün ve yarın da kamu görevlilerin ekonomik, sosyal ve mali haklarını yükseltmek, umutlarını ve beklentilerini karşılamak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Özelde üyemiz, genelde ülkemiz için varız” diyen Yalçın, konuşmasının devamında şunları kaydetti;
“Eğitim-Bir-Sen, 14 Şubat 1992’de, ülkede ‘yeni bir sendika daha olsun’ diye yola çıkmış bir teşkilat değil. Sendikal alana, emek kulvarına entelektüel kapasitenin dokunması, yeni bir sendikal hareketin oluşması amacıyla yola çıkan Eğitim-Bir-Sen’in, erdemli bir sendikal hareket olarak, milletin arabasıyla, kaldırımın taşıyla sorunu olmamıştır. Temsil ettiği eğitim çalışanlarının hakkını ararken, başkasının hukukuna girmemeye özen göstermiştir. Özelde üyemiz, genelde ülkemiz için varlığını adamış bir teşkilatız. Ülke korku tünelinden çıksın diye millet iradesinin yanında duran herkese, siyasal iradeye sonuna kadar destek verdik. Ülkemizin eşik atlayacağı kırılma anlarında millet iradesini güçlü kılmak için pozisyon aldık. 27 yıllık zaman zarfında ‘bu sendikal hareketin bu tarzının ‘bizce’sinin kitapta yeri var mı’ diye soruların sorulduğu ve sabahlara kadar kısır tartışmaların yapıldığı 92’den bugüne, bu hareket, bırak kitapta yerini, sendikacılığın kitabını yazarak, bütün mazlum coğrafyalarda yeni bir umudu temsil ediyor.”
Yeni Zelanda’da Müslümanlara yönelik terör saldırısını da kınayan Yalçın, Charlie Hebdo için bir araya gelen dünya liderlerinin, Yeni Zelanda’daki vahşet için de bir araya gelmesi gerektiğini dile getirerek, saldırıyı lanetledi.
‘Eğitim-Bir-Sen iyi ki var’ cümlesinin altında, kamusal alan yalanını tarihin çöp sepetine gönderen bir ailenin başarısı var
“11 hizmet kolunda da yetkiliyiz ve 5 milyona yakın insanın toplu sözleşme masasındaki beklentisini karşıladık” diyen Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Memur-Sen, sancısı ve derdi olan bir ailedir. Memur-Sen, yaptığı çalışmalarla başarılı bir grafik çizdi ve tüm kamu kurumlarında üyesi bulunmaktadır. Burası Türkiye’nin entelektüel kapasitesi. Onun için bu teşkilatın hayatı görme bakış açısı, işi tutma ve iş görme kabiliyeti farklıdır. Memur-Sen, 2000’den sonraki darbe girişimlerinde millet iradesinin yanında durdu, 15 Temmuz’da alanlara ilk çıkan teşkilat olarak tarihe kaydoldu. ‘Eğitim-Bir-Sen iyi ki var’ cümlesinin altında, 12 milyon 300 bin imzayı bir ayda, kar kış, yağmur çamur demeden toplayıp kamusal alan yalanını tarihin çöp sepetine gönderen büyük bir ailenin başarısı var.”
ZEYBEKCİ: İZMİR’İN SON 20 YILI BOŞA GİTTİ
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci ise, programda yaptığı konuşmada, seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Zeybekci, İzmir’in son 20 yılının sürekli geriye kayan bir görünümde olduğunu belirterek, “1997 yılında İzmir gayrisafi hasılata 2. Büyük şehriydi. 2000 yılında Ankara ile eşitti. 2018 yılında ise İzmir üçüncü sıraya indi. Gittikçe geri kayıyoruz. Türkiye’de genç işsizlik oranının çok üstünde, yüzde 26 oranında işsizlik oranımız var. İzmir yaradılışı gereği dünyanın en güzel şehirlerinden biri. Böyle bir başarısızlığı kabul etmek istemiyoruz. Seçimle işbaşına geldiğimizde, İzmir’de yeni bir döneme de merhaba diyeceğiz. O sene bu sene diyoruz. Tüm kenti kapsayacak plan ve projelerimiz ile, 31 Mart’ta oyunuzu iliniz, ilçeniz, çocuklarınızın geleceği için verin. 31 Mart akşamı o zeybek Konak Meydanında oynanacak inşallah” ifadelerinde bulundu.
Eğitim-Bir-Sen İzmir Teşkilat Buluşmamız, günün anısına toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.