ŞENOCAK: “SKANDAL HABER TEZGAH ÇIKTI”
Memur-Sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim ŞENOCAK, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ‘Bağış parasıyla makam aracı alındı’ başlığıyla yayınlanan haberin tezgah çıktığını belirterek incelemeyi yapan Bakanlık Müfettişi’nin de bu olayla kendi ipliğini pazara çıkardığını ifade etti.
Birkaç yıl önce bir hayırsever tarafından İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağışlanan parayla makam aracı alındığının iddiası üzerine bir değerlendirme yapan ŞENOCAK, “İl Milli Eğitime biz sorduk ve konunun özü şöyle: Söz konusu durum Temmuz 2011 yılında gerçekleşiyor. Daha önce İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nde de görev yapmış olan Bakanlık Müfettişlerinden Bahattin Demir, Bornova ilçesinde Halk Eğitim Müdürlüğü tarafından alınan bir aracın incelenmesini yaptığı sırada maksatlı olarak ve görevini kötüye kullanarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından alınan araçlara ait belgeleri gayri resmi yollardan almış Bakanlık onayında yer almadığı halde kasıtlı olarak bu belgeleri incelemiş ve raporunda yazmıştır. Bakanlık Destek Hizmetleri birimine görüş sorulduğunda 13 yıldır bir hesapta bekletilmekte olan ve Milli Eğitim'in hizmetlerinde kullanılmak üzere bağışlanmış olan bu kaynağın, araçların alımında ve kullanımında herhangi bir mahsur görmemiştir. Bakanlık bu olay sonrasında araçların hizmet aracı olarak kullanılmasına onay vermiştir” diye kaydetti.
Konuyla ilgili bazı noktalara dikkat çeken ŞENOCAK, “Yaklaşık 3 yıl önceki bir konu gündeme getirilerek sorgulanıyor ve ‘İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nde skandal haber’ diye bir başlık atılarak ulusal bir gazetenin sayfasında yayınlanıyor. Burada Bakanlığın işleyişine ve mevzuatına aykırı herhangi bir durum söz konusu değildir. Maksatlı bir haberin yapıldığı ve Bakanlık Müfettişi Demir'in yaptığı incelemede mevzuata aykırı bir durum bulamayınca devletin kendi iç işleyişiyle ilgili bir hususu, Türk Eğitim Sen’e aktararak basına yansıtıyor. Bunların hepsi bir tezgahın ürünüdür. Burada amaçlanan 'Çamur at izi kalsın' anlayışıdır” dedi.
Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı'dan önce yapılmış bir işlemin sanki yeni yapılmış gibi yansıtılma çabasının olduğunu kaydeden ŞENOCAK, “Bize göre ‘İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nde skandal’ başlığıyla verilen haberin aslında kendisi ve yayınlanması bir skandaldır. Atılan başlık ile içerik arasında hiçbir uyum söz konusu değildir. Milli Eğitim gibi kurumlarımızın böyle ucuz ve kişisel hesaplar ile yıpratılmak istenmesi kimseye yarar sağlamaz. Hem ilgili sendikanın hem de yayını yapan gazetenin kendi durumlarını gözden geçirmelerini tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
“Bakanlık Müfettişi Kendi İpliğini Pazara Çıkardı”
Araçları sorun olarak görüp bu durumun peşine düşen Bakanlık Müfettişi Demir, daha önceden bir görev için İl Milli Eğitim’den kendisine araç tahsis edilmesini istediğinde, Şahin model bir aracın tahsis edilmesi üzerine şoförü fırçalayıp ve peşine düştüğü Fluence model araçlardan istediğini kaydeden ŞENOCAK, “Bakanlık Müfettişi Demir, bu inceleme sonuçlandığında İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Bardakcı aleyhinde bir sonuç elde edemeyince Türk Eğitim Sen Başkanına bu gizli belgeleri vererek görevini kötüye kullanmış ve kasıtlı bir şekilde resmi görev alanında kalan devletin resmi belgelerini ifşa ederek Türk Eğitim Sen Başkanı yoluyla açıklama yaparak karalama ve yıpratma kampanyasına girmiştir. Bir önceki İl Milli Eğitim Müdürü İl Özel İdaresinden 80 bin TL kiralama ödeneği tahsis edilerek lüks Volkswagen Passat marka bir araç kiralamıştı. İl Milli Eğitim Müdürü Bardakcı ise göreve başladığında bu Volkswagen Passat marka aracın kiralama bedelini, kullanım durumunu ve devlete getireceği yükü düşünerek aracın kiralama sözleşmesini fes etmiş ve kullanmamıştır” dedi.
Dikkat çekilmesi gereken bir diğer nokta ise makam aracı değil hizmet aracı olduğunu vurgulayan ŞENOCAK, “Müdürlüklerde makam aracı yoktur. Hizmet aracı vardır. Bir tek valiler de makam aracı vardır. Bu hizmet araçlarda genel müdürler ya da Bakanlık Müfettişleri geldiğinde bu kişilere tahsis ediliyor. Hatta üst düzey programlar olduğunda devletin üst düzey yöneticilerine hizmet aracı olarak veriliyor. İzmir gibi büyük bir metropolde 30 ilçe, 2 bin civarında kurum, 40 bin öğretmen ve 750 bin öğrencisi olan bir kentte ve hayırseverimizin bir itirazı yokken Bakanlık tarafından problem olarak görülmeyen, eğitim ve öğretim işlerinde kullanılan birkaç araç alınmış. Bundan daha makul, temiz bir iş olamaz. Bunu kirletmeye çalışan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bunlara kimse itibar etmeyecektir” diye ifade etti.
Bu tip olaylara girişilmesinin kurum içerisinde bir takım yönlendirmelere, kurumu yıpratıcı, görevi aşan, maksatlı ve taraflı tutumun izlenmesinin Milli Eğitim Bakanlığının tarafsız denetleyiciliğine de halel getireceğini savunan ŞENOCAK, sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Dolayısıyla daha önce Bakanlık Müfettişleri tarafından Demir ile ilgili olarak tutum ve davranışları ile Bakanlık forsunu kullanarak bazı yöneticilere baskı yapması nedeniyle henüz sonuçlanmayan bir inceleme başlatılmıştı. Bu haber aslında onun ipliğini pazara çıkarmış ve kendi yakasını ele vermiştir.”
