İzmir 1 Şubesi

Memur-Sen İzmir İl Temsilciliği Genişletilmiş İl Divan Toplantısı Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın’ın katılımıyla gerçekleştirildi

Genişletilmiş İl Divan Toplantımızda konuşan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi ve 3600 ek gösterge konusunda çalışmaların önümüzdeki yıl tamamlanacağının altını çizdi. Örgütlü gücün artmasıyla kazanımların da büyüdüğünü vurgulayan Yalçın, “Merhum Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarının birlerle başlattığı bir sendikadan bugün 1 milyon üyeyi aşarak ülkemizin en büyük konfederasyonu olmayı başardık. Yaptığımız çalışmalar ve sendikal duruşumuz ile örgütlü gücümüz artarken kazanımlarımız da aynı oranda büyüyor” diye konuştu.

Kamu görevlileri adına ağustos ayında imzalanan ve iki yıllık dönemde mali, sosyal ve özlük hakları ile çalışma şartlarını kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme kazanımlarına ve sendikal gündeme ilişkin açıklamalarda bulunulan toplantıya Memur-Sen Genel Başkan Yardımcımız Mehmet Emin Esen, Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı sendikalarımızın İzmir Şube Başkanları, Genç Memur-Sen, Memur-Sen Kadınlar Komisyonu, Emekli Memur-Sen, Engelli Memur-Sen Komisyonlarımızın İzmir İl Temsilcileri, sendikalarımızın Şube Yönetim Kurulu Üyeleri ve İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.

“Memur-Sen milletinin ve üyesinin çıkarlarını korumayı bütün zeminlerde sürdürecektir”

Yaptıkları çalışmalar ve sendikal duruşları ile Türkiye’nin en büyük konfederasyonu olduklarının altını çizen Genel Başkanımız Ali Yalçın, "26 yıl önce Ankara’da başlayan mücadele; bugün dünyada ve yedi kıtada adından, iradesinden, hassasiyetlerinden ve kavramlarından bahsettiren evrensel soylu mücadele platformuna dönüştü. Merhum Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarının birlerle başlattığı sendikamız bugün 11 hizmet kolunda genel yetkili ve 1 milyonu aşkın üyeyle ülkemizin en büyük konfederasyonu olmayı başardı. Kamu görevlileri sendikacılığının yasal zemine kavuşmasından, toplu sözleşme hakkının elde edilmesine; başörtüsü yasağı zulmünün sona erdirilmesinden, kılık kıyafet dayatmasına karşı örgütlü direnişe; 28 Şubat mağduriyetlerinin giderilmesinden, Cumhuriyeti vesayet rejimine dönüştürmeye çalışanlarla mücadeleye; 15 Temmuz ulus ötesi darbecileriyle mücadeleden, Anayasa değişikliği sürecine; ILO’da Türkiye’nin çalışan kesimini kamu görevlileri düzleminde temsilden, Uluslararası sendikal bağların geliştirilmesiyle birlikte, emek dayanışmasının saflarını sıklaştırılması ve emeğin sorunlarına küresel düzlemde çözüm üretme kapasitesinin artırılmasına ve kamu işvereni ile kamu görevlileri arasında sosyal diyalog zemininin geliştirilmesine varıncaya dek pek çok alanda, sahada ve zeminde kamu görevlilerinin örgütlü gücü olarak Memur-Sen yer almıştır. Milletimizin değerlerini ve üyelerimizin çıkarlarını korumaya devam edecek; emek, ekmek, hak ve özgürlük mücadelesini ulusal ve uluslararası bütün zeminlerde sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.

“Örgütlü gücümüz arttıkça kazanımlarımız da büyüyor”

Mutabakatla sonuçlanan 6. Dönem Toplu Sözleşme kazanımlarını anlatan Ali Yalçın hem genelde hem de hizmet kollarında birçok önemli kazanıma imza atıldığının ve kapsam, oran, tutar, hak, fırsat, imkân, değişim yönleriyle kamu görevlileri için toplu sözleşme tarihinin en kapsayıcı ve en reformist toplu sözleşme olduğunun altını çizerken, son ana kadar mücadele edilerek kayıt altına alınan konuların olduğuna vurgu yaptı. 3600 ek gösterge ve sözleşmeliler konularının çözüme kavuşması adına 6. Dönem Toplu Sözleşmede kararlar alındığını söyleyen Yalçın, “2022 yılı içerisinde 3600 ek gösterge ve sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi konularını komisyonlarda görüşecek ve sonuca bağlayacağız. Ek göstergenin ayrım yapılmadan kamu görevlilerinin tümüne verilmesi noktasında görüşmelerimizi sürdürüyor, sözleşmeli ile kadrolu arasındaki birçok farkın ortadan kalkması adına yapılacak çalışmaları da devam ettiriyoruz. Tabii ki bunlar bize durduk yere verilmedi. Milat olarak değerlendirdiğimiz bu toplu sözleşmede son ana kadar mücadele ederek kayıt altına aldığımız konular var. Her kazanımın altında ciddi mücadeleler ve alın terimiz mevcut. Toplu Sözleşmede elde edilen kazanımlar sonrası 40 bini aşan yeni üye kaydı yaptık. Örgütlü gücümüz büyüdükçe kazanımlarımız da büyüyor ki kazanım skalamızı 802’ye kadar yaslamamız bunun en büyük kanıtıdır.  Kamu görevlileri adına yeni kazanımlar oluşturmak için mücadele hız kesmeden sürmeli” açıklamalarında bulundu. Masada sınırların zorlandığını dile getiren Yalçın, genele ilişkin kazanımların yanı sıra hizmet kollarında toplamda 7 milyar TL’lik bir kazanımın altına imza attıklarını da belirtti.

“Kamuda sendikalı olmanın değerini arttıran çalışmalarımızı sürdüreceğiz”

Toplu sözleşmede büyük bir mücadele vererek sendikalı ile sendikasız arasında fark oluşturduklarını belirten Yalçın, “Geride bıraktığımız tüm toplu sözleşmelerde elde ettiğimiz kazanımlar örgütlü olsun olmasın herkese aynı paydada verildi. Masada gece gündüz demeden çalışarak, emek vererek, ter dökerek elde ettiğimiz kazanımları görmezden gelen ve ‘sendika ne işe yarıyor’ diyenler bu yüzden bu cümleyi kuruyorlar. PTT’de idari hizmet sözleşmeli personeline bir kalemde 300 TL seyyanen zam yapılmasını sağladık. Pandemi sürecinde uzaktan eğitim devam ederken ek ders ücretlerini almaya devam eden öğretmenlerimiz de bunu bizim toplu sözleşmedeki kazanımlarımız sayesinde aldılar ve sayamayacağımız kadar birçok kazanım gene Memur-Sen sayesinde oldu ama ‘sendika ne işe yarıyor’ diyenlerin bundan haberleri yok. Bu yüzden toplu sözleşme ikramiyesiyle kamu görevlileri sendikacılığında önemli bir eşik atladık, sendikalı olmanın önemini arttırdık ve emek verenle vermeyenin arasına bir set çektik. 2022 yılı için toplamda 1600 lira olacak şekilde anlaşmaya vardığımız toplu sözleşme ikramiyesi 2023 yılında ise 2000 liraya ulaşacak. Örgütlüler ile örgütlü olmayanlar, emek verenler ile emeği bilmeyenler arasındaki makasın daha da açılması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

Dayanışma aidatı sistemi kamu görevlileri sendikacılığında da olmalı”

Kamu görevlileri sendikacılığının niteliğinin artması için işçi sendikacılığındaki gibi dayanışma aidatı sisteminin olmasını gerektiğini belirten Yalçın, “Dayanışma aidatı yetkili olanla olmayanın, emek verenle vermeyenin farkını ortaya koymak için gereklidir. Bizdeki bu çarpıklığı işçi sendikacılığında görmek mümkün değil. Dünyanın her yerinde bir işçi eğer yetkili sendika üyesi değilse toplu sözleşme kazanımlardan faydalanmak için dayanışma aidatı ödemek zorunda. Bahsettiğimiz ‘sendika ne işe yarıyor’ diyen kesim yetkili olan sendikanın kazanımlarından yararlanmak için aidat ödese işte o zaman kamu görevlileri sendikacılığı çok daha farklı bir noktaya gelmiş olacak. Bu yüzden sendikacılığın niteliğinin artması, masanın çözüm odaklı olması, kamu görevlilerinin masada daha güçlü olabilmesi için dayanışma aidatı sistemini de kamu görevlileri sendikacılığına kazandırmakta kararlıyız. Daha nitelikli bir toplu sözleşme masası için bunu başarmak zorundayız. Eğer bunları gerçekleştirebilirsek sendikal zemini ve dolayısıyla demokrasimizi başka bir boyuta taşımız oluruz” şeklinde konuştu.

“Masada daha adil bir düzen istiyoruz”

4688 sayılı kanunun yetersizliğine de değinen Ali Yalçın yasanın memurlar için işçi toplu sözleşmelerine göre önemli farklılıklar barındırdığına vurgu yaparak, “Memur toplu sözleşme süreciyle işçilerin toplu sözleşmelerini kıyaslayanlar ve bu kıyas üzerinden bizleri eleştirmeye çalışanlar var. Bizim toplu sözleşme sürecimiz; hakemin yapısı, toplu sözleşme süresi, masadaki dağılım, tutanak sistemi ve dayanışma aidatının olmayışı bakımında işçi toplu sözleşmeleriyle büyük farklılıklar gösteriyor. İşçiler içinde bulunulan yılın ekonomik verilerini görerek masaya otururken biz tahmini rakamlar üzerinden gelecek dönemleri konuşmak üzere masaya oturuyoruz. Bu yüzden toplu sözleşme sürecinin sınırlarını belirleyen, süreci kolaylaştırmaktan ziyade karmaşık hale getiren, masanın birçok alanında dengesizlik oluşturan 4688 sayılı kanunu bir an önce değiştirilmeli ve farklılığa son vermemiz gerekiyor. Memur-Sen teşkilatı olarak bunu başarabilecek güce ve inanca sahibiz” ifadelerini kullandı.

Memur-Sen İzmir İl Temsilcimiz ve Şube Başkanımız Ali Kaya ise toplantının açılışında bir konuşma gerçekleştirdi. İl genelinde yapılan sendikal faaliyetlere ilişkin bilgiler sunan Kaya, Memur-Sen olarak İzmir’de en yüksek kamu görevlisi üye sayısına sahip olduğumuzu belirtti. Sosyal diyalog zemininde sorunlara çözüm aradıklarının altını çizen Kaya, “Hak, emek ve özgürlük mücadelemizi ilimizde güçlü bir şekilde sürdürüyoruz. Yakıp yıkarak, kırıp dökerek değil fikir üreterek, sosyal diyalog zemini oluşturarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kamu görevlilerimizin tüm sorunlarını örgütlü gücümüzle dile getiriyor, sorunlarına çözüm önerileri geliştiriyoruz. Yaptığımız çalışmalarımızın, söylemlerimizin, toplu sözleşme kazanımlarımızın geri dönüşlerini sahadan olumlu anlamda almaya devam ediyoruz. Sahada oluşturduğumuz etki ile masanın temsilcisi haline gelmemizde ve yıllardır bu yetkiyi sürdürmemizde pay sahibi olan Konfederasyonumuza bağlı hizmet kollarımızın İzmir Şube Başkanlarına, Şube Yönetim Kurullarına, İlçe ve İşyeri Temsilcilerine, Komisyonlarımıza gayretleri, emekleri ve sıkı çalışmalarından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

Genişletilmiş İl Divan Toplantımız toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.