Özlük ve özgürlük mücadelesinin adresi sendikamız, 340.325 üyeye ulaşarak Türkiye’nin en büyük sendikası unvanını pekiştirdi. Sendikamız, 2015 yılında 61 bin üye artışı ile Milli Eğitim Bakanlığı, Kredi ve Yurtlar Kurumu ile yükseköğretim kurumlarında tarihinin sayıca en büyük büyümesini gerçekleştirdi.
Bu yıl, Adana, Aydın, Balıkesir, Batman, Bursa, Çanakkale, Denizli, Hatay, Mersin, Karaman, Kars, Kastamonu, Kırklareli, Kocaeli, Mardin, Nevşehir, Osmaniye, Samsun, Trabzon ve Van illeri ile Düzce, Erzincan, Karabük, İzmir Kâtip Çelebi ve Yıldız Teknik Üniversitesinde de yetki aldık ve toplamda 69 ilde yetkili sendika olduk.
Eğitim-Bir-Sen’in Türkiye’nin tamamında örgütlü, her rengi, her dokuyu temsil eden bir sivil toplum örgütü olarak tüm eğitim çalışanlarının teveccühüne mazhar olduğu bir kez daha tescillendi.
Eğitim-Bir-Sen’in sendikal mücadelesi, özlük ve özgürlükler mücadelesidir. Bu doğrultuda Eğitim-Bir-Sen olarak hep emek, ekmek, özgürlük ve haktan yana taraf olduk, olmaya da devam ediyoruz. Bu erdemli tercihi, temel misyonu ve vizyonu kabul eden, Eğitim-Bir-Sen’i Türkiye’nin en büyük sendikası yapan tüm eğitim çalışanlarımıza teşekkür ediyorum.
2015 yılında da yetkiyi bir kez daha perçinleyen üyelerimize, şube başkanlarımıza ve yönetimlerine, ilçe ve işyeri temsilcilerimize kadar teşkilatımızın tüm çalışanlarına minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
“Türkümüz dünyayı kardeş bilendir/Gökleri insanın ortak tarlası” dizelerindeki kuşatıcılıkla 14 Şubat 1992’de yola koyularak yeni bir çığır açan Eğitim-Bir-Sen; eğitim çalışanlarının yegâne adresidir. Eğitim-Bir-Sen, 23 yılık soylu mücadelesinde alnı ak, başı dik bir şekilde bütün eğitim çalışanlarıyla, özelde 340.325 üyesinin genelde ise 75 milyonun geleceğini inşa ve ihya etmesindeki liderliğine devam edecektir.
Hızla değişen dünyada, değişime kayıtsız kalmak mümkün değil. Dünya sathında ve özellikle Ortadoğu’da yaşanan değişimden etkilenmemek ya da uzak durmak sanıldığı kadar kolay değil. Değişim dinamiklerinin bir ülkede en fazla gözlemlenebileceği ve bu dinamiklere uygun adımların atılabileceği yer tabii ki örgütlü yapılardır. Örgütlü toplum; demokratik, katılımcı, çoğulcu ve güçlü toplumdur.
Örgütlülük ile medeni olmak eş anlamlıdır. Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan, “Medeni insan, örgütlü insandır. Hak aramasını bilen insandır. Her değer sahibi, her inanan insan, düşüncelerini hayata hâkim kılmak istiyorsa, mutlaka örgütlü mücadeleye katılmalıdır” diyerek örgütlenmenin önemine işaret etmiştir. Refahı tabana yaymanın, gelir dağılımında adaleti sağlamanın, kalkınmanın, haksızlıklara karşı koymanın yolu örgütlenmeden ve örgütlü yapılardan geçer.
15 Mayıs 2015 yılı itibarıyla Eğitim-Bir-Sen, Türkiye’nin en büyük örgütlü yapısıdır. Örgütlenmenin hakkı, hem özlük hakları hem de değerler sendikacılığı mücadelesini birlikte yürütmektir ki, Eğitim-Bir-Sen’in bütün çabaları bu temel hakları muhafaza etmeye ve daha da ileriye taşımaya yöneliktir. Hem sahip olduğu misyonun hem de sendikal çalışmaların takdiri başta eğitim çalışanları olmak üzere milletin teveccühüyle ölçülebilir.
Burada, herkesin bildiği ancak çeşitli vesilelerle unutulan bir hususa dikkat çekmemiz gerekiyor. Eğitim-Bir-Sen salt bir grubun, hizbin sendikası değildir, aksine her cemaatin, her vicdanlı sosyal demokratın, her vicdanlı milliyetçinin buluşma merkezidir. Yani hilkatte ve dinde kardeşliği önemseyenlerin ve yalnız kendi hakkını değil, kardeşlerinin de hakkını savunmak isteyen herkesin altında nefes alabileceği büyük ve ortak çatıdır. Eğitim-Bir-Sen’in, evrensel değerler dolayısıyla inancı, düşüncesi, görüşü ne olursa olsun genel ahlakın yanında olan, genel ahlaksızlığa karşı çıkan, evrensel haklara önem veren ve gördüğü yanlışlıkları eliyle, diliyle, eylemiyle düzeltme sorumluluğunu hisseden herkesin örgütü olduğu unutulmamalıdır.
Aliya İzzetbegoviç, iyi ve bilgin bir insan olduğu kadar, önder bir yöneticiydi de. Düşünen bir yönetici. “Şu büyük, cüretkâr binaya bakın” diyordu, “Onu beton veya çeliğin bir arada tuttuğu doğrudur. Fakat esas doğru, onu bir arada tutan şeyin, binanın temel denge ve oranları içindeki düşünce olduğudur.”
Evet, biz düşünen ve üreten erdemli bir davanın mensuplarıyız. Soylu mücadelenin adresi Eğitim-Bir-Sen olarak, elde ettiğimiz başarı bizi Allah korusun kibre, şımarıklığa, gurura, tepeden bakmaya, rehavete sevk edecek bir başarı değildir. Aksine her dem kendimizi muhasebe içinde tutmamız gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, 1 milyonun üzerinde eğitim çalışanımız var. Bu vesileyle yapacağımız daha çok işimiz var. Çalışanlarımızın hakkını, hukukunu korumaya, kazanımlarına yenilerin ekledikçe, inşallah daha büyük başarılara imza atarız.
Biz maraton koşucularıyız. Üstad Sezai Karakoç’un deyimiyle, “Biz koşu bittikten sonra da koşan atlarız.” Geldiğimiz noktayla yetinmeyeceğimiz, bayrağı daha ileriye taşımanın gayretinde olacağız.
Elde ettiğimiz başarıdan dolayı başta tüm üyelerimizi, teşkilatımızın değerli liderlerini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Mesuliyetimiz ve yükümüz ağırdır. Aydınlık yarınlarımızı beraber inşa edeceğimiz dava arkadaşlarımın her zorluğu aşacaklarına inancım tamdır. Bütün zorluklara göğüs gerip, yeni ufuklara yelken açan (y)etkili sendikanın lider kadrosuna selam olsun…
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
Emek varsa başarı vardır
Mutfak yangın yeri
Sağımızdaki yalanın gerçeği örtme çabası
Bir vakıf insanı, sendikacı Mithat Sevin
Eğitim çalışanlarının güçlü sesi, genel yetkinin değişmeyen adresiyiz
Sendikacılığın hokkabazları
Umudu yeryüzüne aşılamak için daha fazla gayret
Kitabın, davanın, vefanın hakkını veren adam: Erol Battal
Ne rakipsiniz ne de refik
Devlet yalan söylemez!
Destanımıza yeni bir sayfa daha ekledik
Popüler kültürün kutsallarına kurban verilecek hayatlarımız yok
Her başlangıç yeni bir ruh, yeni bir heyecandır
Uluslararası sempozyumumuzun ardından
Sabır, dayanışma, direniş, kararlılık, alın teri...
İlimle yönetemeyen, zulümle yönetir
İyilik örgütlü gücümüzle kazanacak
Gelecek sizinle daha iyi olacak
Truva atı ya da beşinci kol faaliyetleri
Bir halk destanı: 15 Temmuz
Gelecek günler daha güzel olacak
Türkiye Buluşmamızda yapay sınırları aştık
Öze yeni bir yolculuk zamanı
Seçimimiz Kumpasları Bozmalı
Kararlı mücadeleyle güçlü Kazanımlar
Yüreğe Düşen Loğ Taşı
İLKSAN'da Zorunlu Üyelik Dayatmasına Nokta Koyduk
Yeniden Bismillah
Adım Adım Yükseköğretim Tazminatı Mücadelemiz
MEB'in 'I am Sorry' Deme Lüksü Yok
Y.U. Sendikacılığı
Yönetmelik Durdurulduğunda Atanmışlar Yürür mü?
Özgür Üniversite ve Örgütlenme
Kariyer Basamakları Bariyer Basamaklarına Döndü
Özür Durumuna Bağlı Yer Değişikliği ve Yargı Kararları
MEB Hatasından Dönmelidir
MEB Mevsimsel Norm Güncellemesinden Vazgeçmelidir
Nerden Baksan Haksızlık Nerden Baksan Tutarsızlık!
MEB’e Acil Reçete
Üniversitelerde Özgürlük ve Özlük için Örgütlenme
Tahriklere Gelmeden Kararlı ve Sabırlı Olacağız
Yeni Bakan Avcı’nın Eğitimde Önceliği Ne Olmalı?
Öğretmenler; Ömer’in, Merhamet ve Adaletini Bekliyor
Resen Atamalarda da 40 Bin Defa Düşünüldü mü?
Yeni Yılda da İnşa Sürecinin Öncüsü Olacağız
Sorun Yaşayanda mı Yaşatanda mı?
Yeni Bir Medeniyetin İnşası ve Öğretmenin Değeri
Bu Kez Yanılmak İstiyoruz!
Toplu Sözleşme Süreci ve Üç Cephede Mücadele Etmek
Hükümet ‘Yunanistan’a Döneriz’ Edebiyatından Vazgeçmelidir
Kesintili Eğitim ve Manipülatif Yaklaşımlar
Anadolu Liselerine Öğretmen Seçimi Sınavına Girilmeli Mi?
Yolun Açık Olsun Yusuf Ziya Özcan Hoca
Ek Ödemede Eğitimcilerin Muadili Kim?
Köklü Değişim İçin Yeni KHK’lara İhtiyaç Var
Değişen Paradigma ve Hak Arama Kültürü
Son Toplu Görüşme’de Konfederasyonumuzun Kazanımları!
Usuls
Garip Bir Dava ve Sonrası…
Danıştay ve İsviçre’de Minareyi Yasaklayan Zihniyet!
18 Kasım Çarşamba Günü Meydanlardayız!
Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçimi
Öğretmenlerin Beklediği Yönetmelik
Hedefe Emin Adımlarla!
Bu Yanlış Uygulamayla Nereye Kadar!
Öğretmenim! Bu Bir İLKSAN Hikayesidir
Kadro Sözü Üzerinden Bir Yıl Geçti
Sürekli Değişen Kurallar Hukuki Güvenceyi Zedeliyor
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ